Turan Dursun

ANSIKLOPEDI

4/21/20252 min read

Turan Dursun Kimdir?
Turan Dursun Kimdir?

Turan Dursun, Türkiye’de din, inanç ve özgür düşünce ekseninde yürütülen tartışmaların en çarpıcı simgelerinden biri haline gelmiş; aydınlanmacı düşüncenin ve akılcı eleştirinin yılmaz savunucularından biri olarak tarihe geçmiştir. 1934 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesinde doğan Dursun, küçük yaşta dini eğitim almaya başlamış, genç yaşta müftü olmuş ve uzun süre bu görevde bulunmuştur. Ancak zamanla, İslam teolojisini derinlemesine inceledikçe inancını sorgulamaya başlamış; geleneksel dogmaları reddetmiş ve giderek dinsizliğe evrilmiştir.

Bu dönüşüm, onu yalnızca bir bireysel arayışın öznesi değil, aynı zamanda Türkiye’de laikliğin, bilimsel düşüncenin ve sorgulayıcı aklın toplumsal alanda yer bulması için mücadele eden bir düşünür haline getirmiştir. Dursun, inancını kaybettiği halde uzun süre müftülük görevini sürdürmeye çalışmış; ancak düşüncelerini açıklamaya başladığında hem çevresi hem de devlet kademeleri tarafından dışlanmış ve görevinden ayrılmıştır.

Cumhuriyet’in kuruluş felsefesiyle derin uyum içinde olan Dursun’un düşünceleri, özellikle din ile devlet işlerinin ayrılması, eğitimin bilimsel temellere oturtulması ve hurafelerle mücadele edilmesi gerektiği yönündeki vurgularıyla Kemalist laiklik ilkesine hizmet etmiştir. Yazdığı makaleler, televizyon programları ve özellikle ölümünden sonra yayımlanan eserleri, halk arasında ciddi etki uyandırmıştır. “Din Bu” adlı çok ciltli çalışması, Kur’an’daki çelişkileri, İslam tarihindeki siyasal manipülasyonları ve teolojik tutarsızlıkları cesurca ortaya koymuştur. Bu eser, modern Türkiye’de dinin sorgulanabilirliğini gündeme taşıyan önemli kilometre taşlarından biri olmuştur.

Turan Dursun, 4 Eylül 1990’da İstanbul’da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmüştür. Cinayeti işleyenler uzun süre yakalanamamış; ölümünün ardında radikal dini yapıların ve karanlık çevrelerin olduğu yönünde kuvvetli kanaatler oluşmuştur. Dursun’un ölümü, yalnızca bir aydının değil; aynı zamanda özgür düşüncenin, ifade hürriyetinin ve laikliğin hedef alınması anlamına gelmiştir.

Turan Dursun, Türkiye Cumhuriyeti’nin akıl ve bilim temelli kalkınma modelinin bir taşıyıcısı olmasa da, bu modelin halk düzeyinde içselleştirilmesi için mücadele etmiş bir fikir işçisi olarak hatırlanmalıdır. Cumhuriyet devrimlerinin derinleştirilmesi, eğitim sisteminin dinci baskılardan arındırılması ve sorgulayıcı düşüncenin yaygınlaştırılması gibi meselelerde onun mirası hâlâ güncelliğini korumaktadır.