Şevket Süreyya Aydemir
ANSIKLOPEDI
4/21/20252 min read


Şevket Süreyya Aydemir, Cumhuriyet’in erken dönem entelektüel kadrosunun en dikkat çekici simalarından biri olarak, hem teorik üretimi hem de siyasi duruşuyla Türkiye’nin modernleşme serüveninde özgün bir yer edinmiştir. 1897 yılında Edirne’de doğan Aydemir, yükseköğrenimini İstanbul’da tamamladıktan sonra Sovyetler Birliği’ne gitmiş, Moskova Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi’nde (KUTV) ekonomi ve siyasal bilimler okumuştur. Bu deneyim, onun düşünsel gelişiminde belirleyici olmuş, Sovyet sistemiyle yakın temas hâlinde bulunmuş ilk Türk aydınlarından biri hâline gelmesini sağlamıştır.
Türkiye’ye dönüşünde bir süre sol tandanslı fikirler savunmuş, ancak özellikle 1930’lardan itibaren Kemalist çizgiyle bütünleşmiş, düşünsel yönünü "devletçi, halkçı ve milliyetçi" bir anlayışa doğru evriltmiştir. Bu dönüşüm, bireysel bir fikir değişikliğinden öte, Türkiye’nin o dönemdeki devlet inşası sürecine entelektüel bir katkı olarak değerlendirilmelidir. 1932 yılında Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Vedat Nedim Tör ve İsmail Hüsrev Tökin gibi isimlerle birlikte çıkardığı Kadro dergisi, bu sürecin en önemli ideolojik platformlarından biri olmuştur.
Kadro, Cumhuriyet’in devrimci ruhunu ideolojik bir temele oturtma çabasıydı. Aydemir, burada Marksist terminolojiyi Türk gerçekliğine uyarlamaya çalışmış; sınıf mücadelesi yerine devrimci devlet öncülüğünde kalkınmayı ve eşitliği savunmuştur. Ona göre, Türkiye'de devrim, bir sınıfın değil; tüm milletin çıkarlarını temsil eden bir öncü kadronun önderliğinde gerçekleşmek zorundaydı. Bu yaklaşımıyla klasik sosyalist teoriden ayrılmış, Kemalist inkılapların ideolojik omurgasına katkı sunmuştur.
Aydemir’in 1960’lı yıllarda kaleme aldığı ve büyük yankı uyandıran üç ciltlik "Tek Adam" adlı eseri, Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamını, düşünce dünyasını ve siyasi liderliğini akademik titizlikle ele alan ilk ciddi biyografilerden biri olmuştur. Eserde Atatürk’e yönelik duyduğu hayranlık açıkça hissedilmekle birlikte, bu hayranlık kör bir övgüye dönüşmemiş; tarihsel olaylar ve belgeler çerçevesinde bir çözümleme sunulmuştur. "Tek Adam", aynı zamanda Aydemir’in Atatürk devrimlerini hem bir tarihsel zorunluluk hem de bir modernleşme projesi olarak gördüğünü açıkça ortaya koyar.
1959 yılında yayımladığı "Suyu Arayan Adam" adlı otobiyografik eseri ise yalnızca kendi yaşam öyküsünü değil, aynı zamanda bir kuşağın ideolojik gelgitlerini, imparatorluktan Cumhuriyet’e uzanan sancılı geçiş sürecini de yansıtır. Bu eserde, genç bir aydın olarak yaşadığı Sovyet hayranlığından Cumhuriyet’in rasyonel devlet anlayışına yönelişine kadar uzanan fikirsel dönüşümünü samimi ve etkileyici bir dille anlatır.
1976 yılında vefat eden Şevket Süreyya Aydemir, Türkiye'de ideolojik düşünce üretiminin kurucu simalarından biri olarak; ne dogmatik bir ideolog ne de romantik bir muhalif olmuştur. O, Atatürk devrimlerinin ekonomik, kültürel ve siyasi zeminini kurmaya çalışan özgün bir düşünür olarak tarihteki yerini almıştır. Kadrocu düşüncenin zayıflamasına rağmen, onun Cumhuriyetçi akla dayalı rasyonel ideoloji arayışı, günümüz tartışmalarında hâlâ karşılık bulmaya devam etmektedir.