Recep Peker
ANSIKLOPEDI
4/21/20252 min read


Cumhuriyet Halk Partisi’nin ideolojik çizgisinin şekillenmesinde etkili olmuş, Tek Parti Dönemi'nin güçlü siyasal figürlerinden biri olan Recep Peker, Türk siyasal tarihinin otoriter modernleşme sürecinde merkezi bir rol oynamıştır. 1889 yılında İstanbul’da doğmuş, Harbiye Mektebi’ni bitirerek subay olarak Osmanlı ordusunda göreve başlamıştır. Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı’na katılmıştır. Bu süreçte İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne yakın durarak siyasete ilk adımlarını atmıştır.
Cumhuriyet’in ilanından sonra Türkiye’nin yeni devlet yapısını inşa sürecinde öne çıkan Peker, özellikle 1924 Anayasası'nın hazırlanmasında ve Meclis iç tüzüklerinin oluşturulmasında teknik bilgi ve disipliniyle katkı sağlamıştır. 1925’te kurulan İstiklal Mahkemeleri döneminde İçişleri Bakanı olarak görev almış ve rejim karşıtı hareketlerin bastırılmasında aktif rol oynamıştır. Aynı yıl Şeyh Said İsyanı sonrasında uygulanan sert tedbir politikaları, Peker’in siyasal anlayışının ana hatlarını yansıtan örneklerdir.
Recep Peker’in siyasal düşüncesi, Kemalist ilkelerin özellikle “devletçilik” ve “halkçılık” boyutlarında merkezî bir yaklaşıma dayanıyordu. 1931 yılında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliği’ne getirilmesiyle, parti-devlet bütünleşmesinin teorik ve pratik mimarlarından biri hâline gelmiştir. Bu görevi sırasında CHP programlarının hazırlanmasına öncülük etmiş, özellikle 1935 programı, Peker'in ideolojik çerçevesinin izlerini taşımaktadır. Altı Ok’un anayasal teminat altına alınması sürecinde etkili olmuş, Kemalizm’in kurumsallaştırılmasına öncülük etmiştir.
1946’da çok partili hayata geçiş sürecinde, Başbakan olarak görev yapmıştır. Ancak bu görev süresi yalnızca bir yıl sürmüş; özellikle CHP içindeki daha liberal eğilimli kanatla, örneğin İsmet İnönü ile yaşadığı görüş ayrılıkları, istifasına zemin hazırlamıştır. Meclis’te Demokrat Parti ile yaşanan sert tartışmalar, onun otoriter tavrının çok partili düzene ne kadar uyum sağlayabildiği konusundaki eleştirileri beraberinde getirmiştir.
Recep Peker, 1950 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Ardında güçlü bir bürokratik miras, katı ama sistemli bir devlet anlayışı ve partili-devlet modelinin temel taşlarını bırakmıştır. Eleştirilen yönlerine rağmen, onun sistematik yaklaşımı, Atatürk döneminde devletin rasyonel bir yapıya kavuşması ve inkılapların teorik temellerle güçlendirilmesi sürecinde belirleyici olmuştur.