Nuri Killigil

ANSIKLOPEDI

4/21/20252 min read

Nuri Killigil Kimdir?
Nuri Killigil Kimdir?

Nuri Killigil (1889 – 2 Mart 1949), Osmanlı’nın son döneminde askerî görevler üstlenmiş, Cumhuriyet’in erken yıllarında ise sanayi alanında dikkat çeken girişimlerde bulunmuş bir isimdir. Enver Paşa’nın kardeşi olan Killigil, Osmanlı subayı kimliğinden, silah sanayisine uzanan hayat çizgisiyle, Türkiye'nin modernleşme sürecinde zaman zaman Cumhuriyet yönetimiyle örtüşen, zaman zaman da ondan bağımsız gelişen bir profil ortaya koymuştur.

İlk olarak Harbiye’den mezun olduktan sonra Osmanlı ordusunda çeşitli görevler üstlenen Killigil, I. Dünya Savaşı sırasında özellikle Kafkasya Cephesi’nde öne çıkmıştır. 1918’de Osmanlı'nın kurduğu Kafkas İslam Ordusu’nun başına geçerek Bakü’nün Ermeni ve Bolşevik güçlerden alınmasında rol oynamış, bu yönüyle Türk dünyasına yönelik duyarlılık gösteren askerî faaliyetlerin bir parçası olmuştur. Ancak bu süreçte yaşanan sivil kayıplar ve bölgedeki etnik gerginlikler, sonraki yıllarda isminin zaman zaman tartışmalı biçimde anılmasına neden olmuştur.

Millî Mücadele döneminde aktif bir rol üstlenmemesi, onun Cumhuriyet rejiminin kurucu kadrolarıyla araya mesafe koyduğunu da göstermektedir. Enver Paşa’nın da etkisiyle, daha çok Osmanlı’nın devamı niteliğindeki Pan-Türkist yönelimlere yakın durmuş; bu da, Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde kurulan halk egemenliğine dayalı, anti-emperyalist Cumhuriyet anlayışıyla doğrudan bir paralellik kurmasını zorlaştırmıştır.

Bununla birlikte, Cumhuriyet’in ilerleyen yıllarında Nuri Killigil, silah sanayiinde yerli üretimi desteklemek amacıyla İstanbul Sütlüce’de bir silah ve cephane fabrikası kurarak ülke savunmasına katkı sunma çabasına girmiştir. Bu girişim, özellikle II. Dünya Savaşı’nın belirsizlikleri altında Türkiye’nin savunma gücünü artırmak yönünde olumlu bir çaba olarak da değerlendirilebilir. Ancak bu çalışmaların resmi denetim dışında ve zaman zaman devlet politikalarına paralel olmayan biçimde yürütülmesi, Cumhuriyet yönetimiyle arasında belirli bir mesafeyi koruduğunu da göstermiştir.

2 Mart 1949’da, İstanbul’daki fabrikasında meydana gelen büyük bir patlama sonucu hayatını kaybeden Nuri Killigil, Türkiye'nin modernleşme tarihindeki karmaşık figürlerden biri olarak anılır. Her ne kadar siyasal yönelimleri Cumhuriyet devrimleriyle bire bir örtüşmese de, savunma sanayii gibi kritik bir alanda bağımsız üretim idealiyle gösterdiği çaba, tarihî bağlamda dikkate değerdir.