Mudanya Mütarekesi
ANSIKLOPEDI
4/22/20252 min read


Mudanya Mütarekesi, Türk Kurtuluş Savaşı'nın askerî safhasının sona erdiğini ilan eden ve diplomatik sürecin önünü açan tarihî bir belgedir. 11 Ekim 1922’de imzalanan bu ateşkes antlaşması, Anadolu'daki işgali sona erdirme sürecinin resmî başlangıcını teşkil etmiş; Lozan Antlaşması’na giden yolu açmıştır.
Mütareke, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) adına Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa (İnönü) tarafından imzalanmış; karşı tarafı ise Birleşik Krallık, Fransa ve İtalya temsil etmiştir. Yenik durumda olan Yunanistan, doğrudan masada yer almamış; antlaşmaya sonradan katılmak zorunda kalmıştır. Bu durum, askeri bakımdan olduğu kadar diplomatik olarak da TBMM'nin üstünlüğünü göstermesi açısından son derece dikkat çekicidir.
Mudanya Mütarekesi, yalnızca silahların susması anlamına gelmemiş; aynı zamanda İstanbul, Boğazlar ve Doğu Trakya’nın savaşsız bir şekilde Türkiye’ye bırakılmasını da güvence altına almıştır. Bu bölgelerin, Türk yönetimine barış görüşmeleri sonuçlanana dek geçici olarak sivil memurlar eliyle teslim edilmesi kararlaştırılmıştır. Özellikle Doğu Trakya’nın Yunan birlikleri tarafından boşaltılması ve Türk jandarmasının bölgeye girmesi, askeri bir başarıdan ziyade diplomatik bir zafer olarak değerlendirilmiştir.
Mütarekenin en çarpıcı yönlerinden biri, İstanbul’un Türk egemenliğine geri dönüşünün zemininin barış içinde hazırlanmış olmasıdır. Bu, aynı zamanda TBMM’nin sadece savaş meydanında değil, uluslararası alanda da bir güç olarak tanındığını göstermiştir. Osmanlı Devleti'nin hiçbir şekilde temsil edilmediği bu masa, Kemalist devrimin meşruiyetini ve egemenliğini fiilen pekiştirmiştir.
Mudanya Mütarekesi, askeri bir zaferin ardından gelen siyasal sağduyunun ve denge siyasetinin ürünüdür. Kemalist liderlik, savaşı uzatmak yerine çözümü akılcı diplomaside aramış; yeni Türkiye'nin temelini yalnızca süngüyle değil, diplomatik masada da güçle inşa etmiştir. Mütareke, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık temelinde kurulan yeni dış politika anlayışının ilk ciddi örneklerinden biri olarak tarihe geçmiştir.