Madımak Katliamı
ANSIKLOPEDI
4/20/20251 min read


2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta gerçekleştirilen Madımak Katliamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti kimliğine yöneltilmiş en karanlık saldırılardan biri olarak tarihe geçmiştir. Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında kente gelen aydınlar, yazarlar ve sanatçılar, gerici ve radikal unsurların organize ettiği linç girişiminin hedefi olmuş; Madımak Oteli'nin ateşe verilmesi sonucu 33 aydın ve 2 otel çalışanı hayatını kaybetmiştir. Bu menfur olay, yalnızca insanlık suçu değil, aynı zamanda Cumhuriyet değerlerine karşı planlı bir saldırıdır.
Katliamın hedefinde yalnızca bireyler değil, çağdaşlık, özgür düşünce ve laik yaşam tarzı vardı. Olayın failleri, siyasal İslam’ın radikalleşmiş tezahürlerini sergileyerek bir Ortaçağ zihniyetini topluma dayatma cüretini göstermiştir. Bu bağlamda Madımak Katliamı, Kemalist değerlerin neden hâlâ güncelliğini ve yaşamsal önemini koruduğunu ortaya koymaktadır. Zira laiklik, sadece bir yönetim biçimi değil; farklı inanç, düşünce ve yaşam biçimlerinin bir arada, barış içinde var olabilmesinin de güvencesidir.
Devletin olaylar karşısındaki yetersizliği, güvenlik güçlerinin pasif tutumu ve sonrasında yaşanan hukuki süreçler, toplumsal bellekte büyük bir adalet yarası açmıştır. Hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde bu tür suçların cezalandırılması ve benzer girişimlerin önlenmesi, ancak güçlü bir laiklik anlayışı ve demokratik hukuk devleti refleksiyle mümkündür.
Sonuç olarak, Madımak Katliamı, yalnızca geçmişin değil, aynı zamanda geleceğin de meselesidir. Bu olay, Cumhuriyet’i ve onun temel ilkelerini savunmanın, sadece tarihsel bir görev değil, aynı zamanda güncel bir sorumluluk olduğunu göstermektedir. Madımak’ın ateşi hâlâ yanmakta, vicdanları yakmaktadır; bu ateşi söndürecek olan ise ancak aklın, bilimin ve laikliğin ışığıdır.