Lozan Antlaşması
ANSIKLOPEDI
4/20/20252 min read


Lozan Antlaşması, Türk milletinin emperyalist dayatmalara karşı verdiği İstiklal Mücadelesi'nin diplomatik zaferle taçlandığı uluslararası bir belgedir. 24 Temmuz 1923’te İsviçre’nin Lozan kentinde imzalanan bu antlaşma, Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi ve hukuki temelinin atıldığı, Sevr Antlaşması’nın ise tarihin çöp sepetine atıldığı bir dönüm noktasıdır. Lozan, yalnızca bir barış antlaşması değil; Türk ulusunun egemenlik haklarının tüm dünya nezdinde tescilidir.
Başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Türkiye’yi temsilen görüşmelere katılan İsmet İnönü, emperyalizmin temsilcileri karşısında kararlı ve onurlu bir duruş sergilemiş; Misak-ı Millî sınırları çerçevesinde Türk milletinin haklarını yılmadan savunmuştur. Lozan’da, kapitülasyonların kaldırılması, azınlıkların statüsünün tanımlanması, Türkiye’nin mali ve hukuki bağımsızlığının sağlanması gibi pek çok temel meselede Türk tezleri kabul görmüştür. Boğazlar meselesi ise uluslararası komisyon denetiminde çözülmüş, ancak Türkiye’nin egemenliği tanınmıştır. Hatay ve Musul gibi bazı meseleler, geçici olarak Lozan dışında bırakılmış olsa da, bu durum Türkiye'nin gelecekteki diplomatik hamleleri için zemin oluşturmuştur.
Lozan, yalnızca geçmişin kapanışı değil, çağdaş bir devletin inşasının da başlangıcıdır. Bu antlaşma ile Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu’na dayatılan yarı-sömürge düzeni reddetmiş; eşit, bağımsız ve modern bir ulus-devlet olma iradesini hukuki zemine oturtmuştur. Lozan’ın kazanımları, Cumhuriyet devrimlerinin gerçekleştirilmesine olanak sağlamış; laiklik, hukuk reformu ve eğitimde dönüşüm gibi temel ilkelere hayat verecek ortamı tesis etmiştir.
Sonuç itibarıyla Lozan Antlaşması, bir varoluş belgesidir. Türk milletinin istiklali ve egemenliği, bu antlaşma ile uluslararası alanda teminat altına alınmıştır. Lozan, Atatürkçü düşünce sisteminde tarihsel bir zafer ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi olarak yerini almıştır.