Kahramanmaraş Depremleri

ANSIKLOPEDI

4/22/20252 min read

Kahramanmaraş Depremleri Nedir?
Kahramanmaraş Depremleri Nedir?

6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en yıkıcı depremlerinden biriyle karşı karşıya kalmıştır. İlk deprem, sabaha karşı saat 04.17’de Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli olarak meydana gelmiş ve moment magnitüdü ölçeğine göre 7.7 büyüklüğünde ölçülmüştür. Aynı gün saat 13.24’te ise bu kez Elbistan merkezli ikinci bir büyük deprem daha yaşanmış, bu depremin büyüklüğü de 7.6 olarak kaydedilmiştir. Her iki deprem de Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde meydana gelmiştir.

Depremler, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Malatya, Adana, Diyarbakır, Kilis, Osmaniye, Şanlıurfa ve Elazığ illerini doğrudan etkilemiştir. Bu kapsamda etkilenen alan, yaklaşık 110 bin kilometrekarelik geniş bir bölgeyi kapsamış, nüfus yoğunluğu bakımından da oldukça geniş bir insan topluluğunu doğrudan etkilemiştir. AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) tarafından yapılan açıklamalara göre, 50 binden fazla insan hayatını kaybetmiş, yüz binlerce kişi yaralanmış, yaklaşık 2 milyondan fazla insan evsiz kalmıştır.

Depremler, çok sayıda yapının yıkılmasına veya ağır hasar almasına neden olmuş; bu durum başta barınma olmak üzere sağlık, ulaşım, altyapı, eğitim gibi birçok alanda ciddi krizlerin doğmasına yol açmıştır. Özellikle ilk 72 saat içerisinde arama kurtarma çalışmalarında yaşanan koordinasyon ve ulaşım sorunları, hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunda yoğun biçimde tartışılmıştır.

Yıkımların boyutu, Türkiye’deki yapı stoku, denetim süreçleri, imar politikaları ve afet yönetimi sistemine ilişkin çok sayıda teknik ve yönetsel soruyu da gündeme getirmiştir. Uzmanlar, binaların büyük kısmının deprem yönetmeliğine uygun inşa edilmemiş olduğunu ya da denetim eksiklikleri bulunduğunu belirtmiştir. Ayrıca, arama kurtarma organizasyonu, afet lojistiği ve kamu yönetiminin kriz anındaki kapasitesi gibi konular da bilimsel ve toplumsal tartışmaların odağında yer almıştır.

Depremler sonrası Türkiye’de ulusal yas ilan edilmiş; sivil toplum kuruluşları, gönüllü organizasyonlar ve uluslararası yardım ekipleri bölgeye sevk edilmiştir. 1000'den fazla artçı deprem kaydedilmiş, bölge genelinde çok sayıda ilde olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmiştir.

6 Şubat depremleri, yalnızca bir doğa olayı olarak değil, aynı zamanda afet yönetimi, kentsel planlama, yapı denetimi ve kamu yönetimi gibi alanlarda uzun vadeli yapısal reform ihtiyacını gündeme getirmiştir. Bilimsel çevreler, Türkiye’nin birinci derece deprem kuşağında yer aldığını vurgulayarak, afetlere karşı önleyici, risk temelli ve sürdürülebilir politikaların geliştirilmesi gerektiğini ifade etmektedir.