İran İslam Cumhuriyeti ve Vekil Güçlerinin Suriye İç Savaşına Etkisi
TÜM YAZILARDIŞ POLITIKA
Ali Kerem Korkmaz
8/30/202128 min read


ÖZET
Zengin kültürü, köklü devlet ve politika geleneği ve Şiilerce önderlik rolüyle bilinen İran, Avrasya ve Orta Doğu’da önemli bir siyasi güç ve bölgesel aktör konumuna gelmiştir. Bunun da sağladığı özgüvenle Orta Doğu’nun tamamında var olan iç savaşlar süresince bölgedeki etkisini arttırıcı hamlelerini çoğaltmıştır. Bu mücadelesini de dış politika hafızasındaki malzemeler başta olmak üzere yerine göre kullandığı birçok araçla gerçekleştirmektedir. Bu yazıda ise İran’ın ve vekil güçlerinin Suriye İç Savaşı’na olan etkisi incelenecektir.
Anahtar Kelimeler: Avrasya, İran, Orta Doğu, Suriye İç Savaşı, Şiilik, Vekil Güç
GİRİŞ
1979 İslam Devrimi’nin ardından İran İslam Cumhuriyeti’nin iç ve dış siyasetinde köklü değişiklikler yaşanmıştır. Orta Doğu’da ve genel olarak dış siyasetinde uyguladığı Batı ile iyi ilişkiler kurma çabasından devrim sonrasında eser kalmamış, dış siyasetinde ise birçok araçla konu ve bölgesine göre birtakım farklı politikalar yürütmüştür. Devrimin hemen ardından Orta Doğu’daki faaliyetlerine anti-Siyonizm ve anti-Amerikancılık üzerinden başlayan ülke, Şiilik ve İslam’dan da yararlanarak dış politikasını şekillendirmiştir. Nihai amacı ise bölgenin genelinde kuvvetli bir İran etki alanı oluşturmak ve bir nevi yeni ve modern ‘’Fars İmparatorluğu’’ kurmak olmuştur.[1]
Batı tarafından faaliyetleri ‘’devrim ihracı’’ olarak nitelendirilmiş ve ülke hakkında olumsuz bir izlenim oluşmaya başlamıştır. Yemen’den Suriye’ye, Lübnan’dan Bahreyn’e kendi adına faaliyet yürütecek vekil güçler oluşturmuştur. (Örn. Lübnan Hizbullahı, Haşd-i Şabi (Irak) ) Genellikle Şiilik üzerinden dizayn edilen bu güçler aynı zamanda kendi siyasi partilerini de oluşturmuşlardır.[2]
Coğrafyanın geri kalanına bir şekilde müdahil olan İran için Suriye, Şii hilaline kilit, direniş eksenine anahtar olma anlamlarını taşır ve buradan hareketle Suriye İç Savaşı’nın önemi aslında bu cümle ile bile özetlenebilir. Bu noktada kendisini ekonomik açıdan fazlasıyla yorsa bile gerek vekil güçleri gerek hükümetler düzeyinde olsun Suriye Arap Cumhuriyetine sahada ve masada destek olacak aksiyonlar almıştır. Bunu da ideolojik farklılıkları bir kenara bırakıp yapmıştır çünkü yazının ileri kısımlarında da görüleceği üzere ve bu paragrafın ilk ifade edildiği şekliyle Suriye’nin gerek Orta Doğu gerekse Levant bölgesindeki önemi İran için çok fazladır.
1. İran’ın Orta Doğu Politikasına Kısa Bir Bakış
1.1. Devrimden Öncesi
İran’ın İslam devriminden önceki politika ve yönelimlerini aslında birkaç cümle ile özetlemek mümkündür. 1921’de Rıza Han’ın Kaçar Hanedanlığı yönetimine karşı başlattığı başkaldırı başarıyla ile sonuçlandı ve İran’da yeni bir hanedan iktidarı başladı[3]. 2. Dünya Savaşı’na kadar olan süreçte Batılı güçlerden İngiltere’nin İran topraklarında çok büyük bir etkisi vardı. Bunun sebebi de İran’ın enerji bakımından zengin bir ülke ve önemli bir stratejik konuma sahip oluşudur.[4]
2. Dünya Savaşı’ndan yorgun ayrılan İngiltere etkinliğinin dünya çapında azalmaya başlamasıyla beraber dünya liderliği rolünü Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) bırakmıştır.[5] ABD’nin doldurduğu boş sahalardan birisi de İran oldu. Yukarıda Birleşik Krallığın dikkatini çeken sebepler ABD için de ilgi çekiciydi ve ayrıca ABD için önemli olan konulardan birisi de SSCB’yi güneyden kuşatmak için İran’ın önemli olmasıydı. Pehlevi Hanedanı ülke çapında sıkı bir modernleşme ve Batılılaşma süreci başlatmıştı. Bu yönden İran Batı ile iyi ilişkiler geliştirmeye çalışmış ve hatta günümüzde ‘’Büyük Şeytan’’ olarak nitelediği ABD ile ilişkileri ortaklık boyutuna getirmişti. Bunların yanında İslam Devriminden sonra bile İran iç ve dış siyasetinde tüm kesimlerin üzerinde anlaştığı ‘’Fars milliyetçiliği’’ devrim öncesinde de etkindi ve bunun etkisiyle Arap milliyetçiliğine yani Cemal Abdülnasır’a karşı olarak Batı ülkelerine ve Araplarla olan savaşlarında günümüzde ‘’Küçük Şeytan’’ olarak niteledikleri İsrail’e destek vermişlerdir. İslam Devrimi’nden sonra ise tüm bu politikanın tam tersi yönde değiştiğini görmekteyiz fakat bu noktada değişmeyen şey İran dış politikasının pragmatizmidir.[6]
1.2. Devrimden Sonra
İran, köklü ve kurumsal kültür, devlet ve dış politika geleneklerine sahiptir. Bu noktadan bakıldığında pragmatizm ve rasyonellik İran dış politikasından kesinlikle ayrılamaz. Devrim öncesinde ortaklığa varan ABD ile ilişkiler devrim sonrasında kesilmiş ve İran tam bağımsız ve milli bir dış politika gütmeye başlayıp Basra Körfezi’nde ABD’yi istemeyip buna göre aksiyonlar almıştır. Bunun ardından 1979 Devrimi’nden sonra Lübnanlı Şii siyasetçilerle kurulan iletişim de aslında İran’ın dış politikada tam bağımsızlıktan sonra kullanacağı ikinci politikası olan Şiiliği göstermektedir. Bölgedeki aksiyonlarında Şiiliği, Sünni Müslümanların antipatisini kazanmamak için ise her zaman göstermeyi tercih etmez. Lübnan, İran’ın Orta Doğu politikasının merkezine yerleştirdiği anti-Siyonizm ile mücadele için çok önemli bir noktada yer almaktadır. İsrail’in Lübnan’ı işgali (1982) sırasında İran tarafından Lübnan’da bir vekil güç olan Hizbullah kurulmuş ve bu güç İran’ın İsrail ile mücadelesinde en önemli faktör olmuştur. Hizbullah her türlü aktörüm, dinin ve mezhebin görülebildiği ve mini bir Orta Doğu portresi çizen Lübnan’da tüm kesimin sevgisini bile kazanmıştır fakat zamanla gerçekleştirdiği eylemlerle halkın gözünde İran etkisinde bir örgütten başka bir şey olmama noktasına kadar gelmiştir.[7]
İran’ın devrimden sonra bölgede aldığı tavırlar ‘’devrim ihracı’’ olarak nitelendirilmiştir. Devrimcilerin dış politikada uyguladığı bir diğer tavır İran’ın başta Müslümanlar olmak üzere tüm dünyadaki ezilenlere yardım edecek olmasıdır. Bu sebeple bu politika, devrim ve rejim ihracı olarak nitelendirilmiştir. İran Şii hilali ve direniş ekseni üzerinde, Irak’ta, Suriye’de, Lübnan’da, Yemen’de Şiilerin olduğu tüm çatışmalara ise doğrudan taraftır.[8]
İran’ın Orta Doğu ve dış politikası aslında anti-emperyalizm, anti-Siyonizm, anti-Amerikancılık, Şii mezhepçiliği, Fars milliyetçiliği üzerinden tamamen akılcı ve faydacı bir biçimde sürdürülmektedir. İran bu politikalarını yerine göre kullanmaktadır. Bunlara bir örnek verilirse, İran bir İslam Cumhuriyeti’dir ancak Suriye’de laik Baas rejimine anti-Siyonizm ve anti-emperyalizmle mücadelesinde destek verirken laik olmalarını sorun etmez ve Nusayrilerle mezhepsel ilişki kurar. Bununla beraber Filistin halkının büyük çoğunluğu Sünni Müslüman olmasına rağmen Hamas’a anti-Siyonizm’le mücadelesinde Şiiliği bir kenara bırakıp bir Müslüman olarak destek verir. Yemen’de ise bir diğer vekil gücü Husilere yaptığı darbede ve Suudi Arabistan’la olan savaşlarında destek verip burada Şii-Selefi İslam savaşı verir. Ayrıca Umman’la kurduğu ikili ilişkilerde de Aden ve Umman körfezleri arasında Suudi Arabistan’ı sıkıştırmaktadır. Diğer bölge ülkeleriyle de bu minvalde politikalar güdülürken geçmişte iyi ilişkilerin görülmediği Mısır ile Müslüman kardeşlerin iktidar olmasından beri yükselen grafikte olumlu ilişkiler görülmeye başlanmıştır.[9]
Basra Körfezi’nde güttükleri tam bağımsızlık ilkesi nedeniyle ABD ile çatışma içerisindedirler çünkü körfezin güvenliği İran için Tahran’ın güvenliğinden farksızdır. Türkiye’yi bölgede kendilerine rakip olarak görürler, Rusya ile Amerikan düşmanlığı konusunda çıkarları örtüşmektedir bu sebeple Moskova ve Tahran beraber aksiyon alabilecek kadar yakındırlar. Bu ittifak Suriye’de açıkça görülebilir. Türkiye’ye karşı da Malatya’nın Kürecik ilçesinde bulunan NATO’nun füze kalkanı radarı sebebiyle hep tetiktedir. Ayrıca zamanı geldiğinde ise İran, yeraltı zenginliklerini bir avantaj ve bir dış politika aracı olarak da kullanır. Yukarıda iç ve dış siyasette ‘’Fars milliyetçiliğinin’’ üstlüğünün kabul edildiği belirtilmişti. Ülke genelinde kabul edilen ve desteklenen diğer iki şey ise nükleer faaliyetlerin ve anti-Amerikancı politikanın devamıdır. Rusya’nın dışında Çin Halk Cumhuriyeti ile de ekonomik ve stratejik iş birlikleri ile yine bölgede müttefik gözükmektedir.[10]
Bu bölümde değinmeye uygun görülen son şey ise ABD’nin İran’ı çevreleme politikasının İran açısından nasıl bir avantaj yaratıığı konusudur. ABD hem terörizmle mücadele hem de İran’ı çevreleme politikası olarak ülkenin doğusunda Taliban’ı, batısında ise Saddam’ı ortadan kaldırmıştır. Bu gelişmelerle beraber İran bir nevi doğusunu güvene alırken batıda ise Bağdat’tan Beyrut’a kadar olan sahada kendine bomboş bir hâkimiyet alanı yaratmıştır. Bu alanı ise Irak’ta vekil gücü olan Haşdi Şabi ile Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı savaşın sonunda, Suriye’de Hizbullah ve başka vekil güçleriyle, Lübnan’da Hizbullah, Filistin’de Hamas, bölgenin genelinde İran Devrim Muhafızları Ordusu (Pasdaran[11]), istihbarat örgütleri ve Şii din görevlileriyle çok etkili bir biçimde kullanarak geniş bir sahada yüksek oranda etkinlik göstermeye başlamıştır.[12]
2. 10.yılında Suriye İç Savaşı
2010 senesinde Tunus’ta başlayan halk gösterileri ilerleye ilerleye tüm Arap coğrafyasında, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da etkisini tüm şiddetiyle gösterdi. Ayaklanmaların genel amacı halkın, hükümetlerinden reform talepleriydi ve bu olaylar Tunus’ta Zeynel Abidin’i, Libya’da Muammer Kaddafi’yi, Mısır’da Hüsnü Mübarek’i devirerek Suriye’ye kadar geldi ki zaten Suriyeli göstericilerin amacı da devlet başkanı Beşar Esad’ı devirmekti.[13]
Mart 2011’de ülke güneyindeki Deraa şehrinde duvarlara Esad aleyhine yazılan yazılarla kıvılcım bekleyen halk olayları beklediği kıvılcımı bulmuş oldu. ‘’Senin sıran da geldi Doktor’’ yazısıyla başlayan protestolara şiddetli bir ordu müdahalesi oldu.[14] Bunun sebebi şöyle açıklanabilir; protesto ve miting kültürünün olmadığı bu ülkelerde genel olarak protestolara müdahale edecek polis güçlerinin oluşmadığı görülmektedir. Bu gücün yoksunluğu sebebiyle Suriye’de (buna diğer bölge ülkeleri de dâhil edilebilir) olaylara doğrudan ordu müdahalesi gerçekleştirildi ve bu da doğal olarak protestoları alevlendirdi.[15]
Sürecin devamında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adıyla bilinen muhalif grup/ordu eskiden Suriye Ordusu’nda görev alan yaklaşık 300 subay tarafından Antalya’da kuruldu.[16] Bu subayların en üst rütbelisinin albay olduğunu belirtmekte fayda var çünkü bu ordunun ve bürokrasinin üst kesiminin Esad’a çok yakın hatta akraba olması sebebiyle de rejimin halkın öz gücü tarafından devrilemediğine kanıt olarak gösterilebilir. Ordu ilk başlarda ABD, Türkiye, Fransa, İngiltere ve İsrail gibi ülkeler tarafından desteklendi fakat günümüzde sadece Türkiye tarafından desteklenmektedir. Diğer ülkelerin destekleri iste ülkenin Kuzeydoğu ve doğusunda hâkimiyet kuran PKK’ya kaymıştır.[17]
ÖSO’nun kurulmasıyla ülke çapına yayılan gösteriler silahlanma ile Suriye Arap Ordusu (SAO) ve ÖSO arasında gerçekleşen çatışmalara dönüşmüştür. Esad Rejimi ve SAO tüm gücüyle muhaliflere saldırırken ÖSO ise yurtdışından destek görmüştür. SAO’nun hava saldırıları ile beraber zaman zaman kimyasal silah kullandığı da gazete haberlerine yansımıştır. Bir kimyasal saldırıda ise Sarin Gazı kullandıkları Birleşmiş Milletler (BM) tarafından doğrulanmıştır.[18]
İç savaş iki aktörlü sürerken denkleme irili ufaklı El-Kaide bağlantılı gruplarla beraber İran bağlantılı Şii gruplar dâhil olmaya başlamıştır. İran, vekil güçlerinin kimi kaynaklara göre 2012, kimilerine göre 2013 tarihinden beri rejimin safında sahada aktif savaşmasına ve Suriye sahasında subay şehit vermesine rağmen sahada resmi olarak yoktur. İran adına vekil güçleri sahada savaş vermektedir.[19]
Bu denkleme dâhil olmuş ve iç savaşta birçok taşı yerinden oynatmış bir diğer örgüt ise IŞİD’dir. Kuruluşu 2004’e dayanan ama bunu 2013’te ilan etmiş, aslen El-Kaide bağlantılı olmakla beraber El-Kaide ile ideolojik farklılıkları bulunan örgüt, 2013’te Suriye iç savaşında aktif çatışmalara başlamış, El-Kaide bağlantılı olanlar da dâhil iç savaş denklemindeki tüm aktörlerle savaşmıştır.[20] Kısa süre içerisinde ciddi büyüklükteki bir sahada hâkimiyet kurmuş ve eylemleriyle düşmanlarına korku salmıştır. IŞİD’in eylemleriyle beraber ÖSO’ya destek veren yabancı güçler bu desteği IŞİD’le mücadele eden PKK’ya kaydırmışlardır.[21] Örgüt hem kurulan IŞİD karşıtı koalisyon hem PKK hem de sahada operasyonlara başlayan Türkiye’nin müdahaleleri sonucu hâkimiyet alanını büyük ölçüde PKK’ya kaptırmıştır.[22] Bu güç kaybının ardından ise varlığı şehirlerdeki gizli hücrelerinde ve çöllerde sürmektedir.[23] IŞİD’in gözlemlenebilecek 2 büyük stratejisi şudur: Birincisi, onların kontrol ettikleri bölgeye temelli bir aidiyetleri yoktur, önemli olan bölge insanına fikirlerine aktarmaktır. PKK ve IŞİD karşıtı koalisyonun IŞİD’in başkenti Rakka’ya saldırılarının beklenenden kısa sürede sonuçlanmasının sebebi budur. İkincisi ise yine bu çekilme sırasında çekildikleri bölgeyi el yapımı patlayıcılarla (EYP) ve bubi tuzaklarıyla donatıp orayı terk etmeleridir. Bu sebeple çatışmada verdirdikleri kayıptan çok düşmanlarına buralar temizlenirken kayıp verdirmektedirler. Mesela El Bab’ın Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından özenle ve büyük titizlikle temizlenmesi uzun zaman almıştır.
[24]2014 Haziran itibariyle IŞİD’in hâkimiyet haritası
IŞİD’in PKK kontrolündeki Ayn El Arap’ı (Kobane) işgal girişimi dünya kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve kuşatmayla beraber ABD’nin desteği IŞİD’le mücadele etmesi sebebiyle PKK’ya kaydı ve PKK için sonunda özerklik isteyecek kadar bir genişleme ve güçlenme süreci başladı.[25]
Ülkenin batısındaki mücadele SAO ve müttefik gruplar arasında devam etti. Kendilerini ‘’Fetih Ordusu’’ adı altında birleştiren Ahrar’uş Şam, Liva el hak gibi birçok grup Fetih Ordusu adı altında 2015’te İdlib’in tümünde hâkimiyet sağladı ve bu tarihten sonra kendilerini IŞİD’liler de dâhil olmak üzere Cihatçı teröristler İdlib’deki varlıklarını arttırmaya başladılar.[26]Zaman zaman muhaliflerin kendi aralarında savaşlarına şahit olundu bunlar da batı desteğinin kendilerinden çekilmesine neden oldu.[27] Yine 2015’te Esad rejiminin müttefiklerinden Rusya hava saldırılarına başlayarak müttefikliğini açıkça gösterdi ve sahada aktif desteğe başladı.[28] İran’ın vekil güçleri, SAO ve Rusya ile beraber aslında günümüzdeki saf 2015 senesinde tamamen tutulmuştu.[29]
[30]10 Aralık 2015 tarihli Suriye genel durum haritası
Esad rejimi müttefiklerinin desteğiyle 2020 senesinin başında Halep üzerinde kontrol sağladı ve mevcut hâkimiyet sahasındaki iktidarını pekiştirdi.[31] Rusya, Lazkiye’de bulunan Hmeymim üssüne çok büyük bir yığınak yaparak burayı üs olarak kullandı ve bir bakıma PKK’nın kuracağı kantonla beraber Akdeniz’e çıkış kapıları olarak iddia ettikleri Lazkiye’ye yerleşerek sıcak deniz hayallerini gerçekleştirdi.[32]
Türkiye 24 Ağustos 2016’da Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’e geniş çaplı bir harekât başlattı. Hârekatın amacı IŞİD’i Türkiye sınırından uzaklaştırmak ve PKK’nın oluşturmak istediği koridora izin verilmeyeceğini göstermekti. Bu noktada başarılı olundu ve ÖSO ile beraber bölge temizlendi. Ayrıca IŞİD için önemli şehirlerden biri olan El Bab’ın da temizlendiği operasyon yaklaşık 7 ay sürdü.[33]
Türkiye Cumhuriyeti’nin Suriye topraklarında gerçekleştirdiği bir diğer operasyon 20 Ocak 2018 tarihinde başladı ve PKK için çok önemli olan Halep ilinin Afrin şehri ve kırsalının temizlenmesiyle sonuçlandı. İki ay gibi kısa bir sürede bölge terörist unsurlardan temizlenerek örgüte büyük bir darbe vuruldu.[34] 9 Ekim 2019’da başlayıp 8 gün süren ve yine PKK’ya karşı gerçekleştirilen Barış Pınarı Harekâtının amacı sınır hattı boyunca 30 km derinliğinde bir güvenli bölge oluşturup Suriyeli mültecileri buraya yerleştirmek ve Türkiye’ye daha önce sözü verilen Münbiç’le beraber Tel Rıfat’ın PKK’dan arındırılmasını sağlamaktı.[35] Türkiye’nin son sınır ötesi 2020’nin ilk aylarında düzenlediği Bahar Kalkanı Operasyonudur. Türkiye’nin bu operasyonu planlayıp uygularken ki amacı İdlib bölgesinde barışı tesis edip göç dalgasını önlemekti.[36]
Son olarak bu bölümde Astana ve Soçi süreçlerinden bahsetmek gerekmektedir. 2016 senesinde Astana’da bir araya gelen Türkiye, İran ve Rusya başbakanları İdlib özelinde ve Suriye genelinde istikrarı sağlayacak toplantılar düzenlemişler ve bunların sonucunda İdlib’de gözlem noktaları kurulmuştur. 1.Soçi Mutabakatı da aslında Astana’yı temel almıştır.[37]
2018 yılında Türkiye ve Rusya arasında imzalanan Soçi mutabakatında İdlib’deki gerginlik azaltılmaya çalışılmış, silahsızlandırılmış güvenli bölgeler oluşturulmuş, M4 ve M5 otoyollarında Türk ve Rus askerleri tarafından devriye faaliyetleri yürütülmeye karar verilmiştir. 2019 yılında imzalanan Soçi Mutabakatı ise Kuzey Suriye yani aslında PKK’nın kontrol ettiği bölgelerle alakalıdır ve Barış Pınarı Harekâtından sonra imzalanmıştır. Mutabakatla beraber Türkiye’nin önem verdiği Menbiç ve Tel Rıfat’ı PKK’nın terk edeceği taahhüt edilmiştir ve yine özetle Türk-Rus ortak devriyesi başlamıştır.[39]
3. İran Suriye’de
3.1. İran’ın Suriye’de Olmasının Sebepleri Neler?
Suriye’nin İran için önemi ilk bölümde özetlenmişti. Bu noktada Suriye, İran dış politikasının birden fazla noktasında önemli bir konumda bulunuyor. Uzun süreli ittifakları süresince iki ülke için de ayrı ayrı ve önem arz eden dış politika maddelerinde ortak olarak strateji geliştirecek kadar yakınlık kuruldu. Bu iki ülkenin ittifaklarının sağlamlığının sebeplerinden birisine şu noktada değinilmesi gerekir ki farklı ideolojik elitlerce yönetilmeleri sebebiyle bu iki ülke arasında bir rekabet durumu gelişmemiştir ve ayrıca savunma ittifaklarının yanında Suriye’de Alevi/Nusayri (Şiiliğin uzak bir kolu) popülasyonun varlığı da İran’ı bölgeye çekmektedir.[40]
Arap baharının Suriye’ye uğraması ve iç savaşın başlamasıyla beraber bir çatışma ortamı ortaya çıkmıştır. Suriyeli aktörlerin de mücadelesi yeterli olmayınca bir vekâlet savaşı ortamı oluştu. İran 2012-2013’ten beri bölgede aktif olarak var olmasına ve İran Ordusu’ndan subay şehit vermesine rağmen resmi olarak Suriye İç Savaşına dâhil değildir. Buradaki savaşını Afganistan, Pakistan Irak, Lübnan gibi ülkelerden getirdiği Şii milisler ve başta Lübnan Hizbullahı olmak üzere Zeynebiyyun, Fatımiyyun gibi Şii tugayları ve Devrim Muhafızları Ordusu üzerinden sürdürmektedir.[41]
Devrim Muhafızları içerisindeki sekiz kuvvetten biri olan ve Suriye’deki iç savaşa kadar varlığı kesin olarak kabul edilmeyen Kudüs Gücü, komutanları Kasım Süleymani önderliğinde İran’ın çıkarları için Beşar Esad’ı iktidarında tutmak amacıyla yoğun çaba harcamışlardır. Orta Doğu’daki anti-emperyalist mücadelesiyle öne çıkan Süleymani, ABD-İran geriliminde bir gözdağı olarak ABD tarafından öldürülmüştür.[42] İran’ın Suriye’de var olmasını sağlayan kişilerden birisi de yine Kasım Süleymani’dir.[43]
İran her zaman Suriye’yi bir dış siyaset değil de iç siyaset konusu olarak belirlemiş ve İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ve dini liderlik Suriye konusunda bağımsız bir tavır ortaya koymuştur. İran’ın Suriye’de olmasının sebeplerinden bir diğeri ülkedeki olası bir iktidar değişikliğinin engellenmesidir çünkü eğer bu gerçekleşirse İran’ın bölgede kurduğu etki, istihbarat ve vekil örgüt ağı çok büyük zarar alır ve işleyemez duruma gelebilir. Bunun haricinde Suriye’de emperyalist güçler tarafından bir iç savaş ortaya çıkartılmasının ve statükocu Arap devletlerin muhaliflere destek vermelerinin sebebi İran tarafından Suriye aracılığı ile direniş eksenine ve İran’a zarar vermek olarak algılanmıştır. İran’ın bu algı itibariyle Suriye’de olmasının sebebi direniş bölgesi olan Suriye’yi, doğal olarak da Lübnan’ı, Filistin’i, Şii Hilalini korumak ve olası bir Lübnan iç savaşının önüne geçmek.[44]
Bu sebeplerle birlikte İran İslam Cumhuriyeti sahada, masada, teknik, istihbarat, güvenlik, ekonomik ve diplomatik alanların her birinde Suriye devletine ve Beşar Esad iktidarına tam destek vermiştir. Bölgede 80-90 bin civarında milis bulundurmaktadır ve resmi kayıtlara göre 3 bin civarında kayıp vardır. Yönetim, bu verdikleri desteğin ekonomik külfeti sebebiyle iç siyasette zaman zaman protestolara maruz kalmıştır, bölgedeki etkinliğinin arttığı ve Rusya ile rekabetin başladığı zamanlarda ise Rusya İran ve milislerini İsrail’e karşı korumayıp pek çok kez bombalanmalarına izin vermiştir. Rusya Şam üzerinde daha çok etkilidir ama yine de bunlara rağmen İran, Suriye Direnişinde var olmaya devam edecek gibi durmaktadır ve ek olarak yine Astana sürecine Türkiye ve Rusya’nın yanında dâhil olup diplomatik prestij kazanmışlardır.[45]
3.2. İran Suriye’de Neleri Değiştirdi?
İran’ın vekil güçleriyle beraber sahada var olmasıyla beraber 2013 yılından itibaren rejimin kaderi bir ölçüde değişmeye başladı ve rejim sahada kazanımlar elde etmeye başladı. 2015 senesinde de Rusya’nın ağırlıklı olarak hava kuvvetleri ve teknik desteğini alan SAO ve İran vekil gruplarının sahadaki varlığı muhaliflere karşı daha etkili olmaya başladı. Örneğin 2016 Aralık’ta Halep kent merkezi muhalif grupların elinden alındı.[46] Operasyonların devamıyla beraber günümüze gelindiğinde İdlib ve çöldeki ufak bir bölgede ÖSO hâkimiyeti, Fırat doğusunda (Kamışlı ve Haseke kent merkezleri ve aşağı yukarı Ceylanpınar-Akçakale sınır kapıları arasındaki bölge hariç) PKK ve ülke kuzeyindeki (Afrin’den Cerablusa ve Ceylanpınar-Akçakale sınır kapıları arasındaki bölge) bazı bölgelerdeki Türkiye varlığının dışında Suriye rejimi egemen oldu.
[47]1 Mart 2021 tarihli Suriye genel durum haritası
Sahadaki kazanımların dışında İran’ın etki ettiği belki de önemli konu demografik değişiklik meselesidir. Ülkesinden göç eden Suriyeli mülteci sayısının 2019 tarihi itibariyle en az ifadeyle 6 milyon olduğu bilinmektedir.[48] Bu mültecilerin de belki de %99 oranında Sünni oldukları malumdur. İran’ın amaçları bölgedeki kazanımlarını korumak, modern Fars imparatorluğu’nu Akdeniz kenarında kalıcı ve etkin kılmak, Suriye üzerinden Lübnan ve Filistin’deki etkisi sürdürmek ve istikrarı sağlayıp iç savaşı buralara taşımamaktır fakat bunlar sıralanırken Suriye’deki iç savaşın bitmesi ve stabilizasyonun sağlanmasıyla beraber Suriye üzerinde bir iktidar paylaşımı talep edecek olmasını göz ardı etmemek gerekir.[49] Bunu pek tabii Şii popülasyonla sağlayabilir ama Suriye üzerindeki yerel Şii popülasyon savaştan önce yeterli seviyede değildi. İranlı vekil güçlerin baskı ve zorla göç politikası uygulaması, bunu yaparken de kuşatma, sindirme ve istihbari yollar benimsemesi sebebiyle Sünni Suriyeliler göç etmek zorunda kaldı. Bunların ardından da özellikle Humus ve Şam kırsalında İranlı iş insanları ve İran’ın gayrimenkul satın alması ve Sünni nüfustan boşalan yerlere ülke dışından getirilen Şii milisler ve ailelerin yerleştirilme süreci başladı. Böylece İran’ın sistemli bir şekilde uyguladığı demografik yapıyı değiştirme projesiyle özellikle bahsedilen yerler Şiileşmeye başladı. Tabii İran, bu projenin olumlu ve olumsuz sonuçlarıyle 5-10 sene içerisinde karşılaşır ama şimdiden özellikle Şiilik için önemli bir yer olan Şam’ın bir Arap kenti olmaktan ziyade Tahran banliyösüne dönüşmeye başladığı aktarılıyor.[50]
Süreç detaylı okunursa İran’ın bölgedeki planının üç aşamadan geçtiği görülecektir. 2013-2017 seneler arasında İran tamamen askeri bir politika izledi. 2017’den yani Astana sürecinden Kasım Süleymani’nin öldürüldüğü 2020 sonuna kadar izlenen politika tamamen diplomatik altyapılıydı çünkü İran Astana ile beraber uluslararası arenada az da olsa bir prestij kazanmıştı. Bu süreç stabilizasyon için tek çare olarak görüldü çünkü Astana İran, Rusya ve Türkiye arasındaki pürüzleri düzeltecek ve İran için siyasi bir rol oynama fırsatı doğacaktı. İranlı politikacıların bu planı pek başarılı olmamış gibi gözükmekte çünkü 2020 sonunda Süleymani’nin öldürülmesiyle beraber ABD’nin İran’ı bölgede sınırlama planının daha yoğun işlediği görüldü ve İran siyaseten yapıcı oynamayı bırakıp yeniden 2021 başlarından itibaren askeri ve güvenlik temelli hareket etmeye başladı.[51]
Devrimin sivil bir hareketten sıyrılıp İslamcı ve militarize olmasıyla beraber bahsedildiği gibi İran’ın mezhepçi politikaları sahada fazlasıyla etki gösterdi. Süreç içerisinde Suriye’nin ihtiyacı olan krediler İran’dan tarafından karşılandı ama İran bu harcamaların karşılığını iç siyasetteki protestolarla gördü. Özet olarak Suriye Şiileşmeye başladı ve İran’ın bunu yaparkenki amacı Suriye’deki direnişle beraber direniş eksenini, buradaki kazanım ve etkilerini koruyup bir ‘’Fars İmparatorluğu’’nun Suriye ayağını sağlamlaştırıp bunu Levant bölgesinin geri kalanından uzak tutmaktı. Şu an için ise bunda başarılı olmuş gibi duruyorlar. Savaşın Fırat’ın doğusu haricinde, muhaliflerle çözümlenecek son durağı ise Astana’dır. Astana’daki ana gündem maddelerinden birisi olan İdlib ve bu konunun çözümünde sahada İran vekil güçlerinin etkileri fazlasıyla hissedilecek gibi duruyor.
SONUÇ
Genel çerçevede İran dış politikasının baş aktörleri pragmatizm ve rasyonalizmdir. Suriye iç savaşında bile ideolojik skalanın kendilerine göre çok uç bir noktasında bulunan muhaliflerle görüşmeye çalışması ve Suriye konusunda stabilizasyonu daha hızlı sağlama açısından ABD ile iyi ilişkiler kurmayı temenni etmeleri de buna kanıt niteliğindedir. Tabii bunların gerçekleşmemesi ve Şam yönetimi ile on yıllardır kurulan iyi ilişkinin de etkisiyle Tahran, Şam ile ve doğal olarak da Moskova ile aynı ittifakın çatısı altında konumlanmaktadır. 2012’den beri izlenen politikaların ise İran için gideri günümüz itibariyle gelirinden çok daha fazla olsa da istikrarın sağlanmasının ardından İran’a bölgede sağlayacağı getiri, planladıkları üzere şüphesiz çok daha fazla olacaktır.
Demografik yapının değiştirilmesi projesi İran’ın bölgedeki etkisini sağlamlaştırmada kısa süreden ziyade uzun sürede hayata geçecek gerçekleştirecek bir projedir. Bölge Şiileşecek ve İran rejimden zaten hali hazırda aldığı vaatlerin dışında savaş sonrası Suriye’nin yeniden inşası sürecinde daha büyük pay sahibi olabilir.
Bu payların, ekonomik yönü bir tarafa bırakılırsa bile İran, Suriye ve Lübnan yoluyla Filistin’e ulaşabilir ve bu hatta yardım edebilir, Tartus yoluyla Akdeniz’e çıkış yolu sağlayabilir ve bunun haricinde Suudi Arabistan, İsrail ve Türkiye gibi bölgesel, ABD gibi küresel güçlerin bölge faaliyetlerini ise burada kuracağı sağlam mevzisi ile önleyebilir. Bu açılardan Suriye, İran için çok önemli bir konumdadır ve İran Suriye için çabalamayı ne kısa ne uzun vadede bırakacak gibi durmamaktadır.
KAYNAKÇA
Dergi Makaleleri
Aksoy, Ersin, Daiş ve Suriye İç Savaşı’nda Daiş’in Rolü, ‘’Uluslararası Politik Araştırmalar Dergisi’’ 2/II (2016): 30.
Bakir, Ali Hüseyin, İran’ın Suriye’deki Demografik Yapı Değişikliği Politikası: Mahiyeti, Araçları ve Hedefleri, ‘’İran’ın Suriye’deki Varlığı: Bugünü ve Sonrası’’, (2017): 36-42.
Bozkurt, Abdülgani, Hizbullah’ın Lübnan’da Kuruluşu ve Popülaritesinin Sebepleri, ‘’Tarih Okulu Dergisi’’, XVII (2014): s. 599-627.
Doster, Barış, Bir Bölgesel Güç Olarak İran’ın Ortadoğu Politikası, ‘’Ortadoğu Analiz’’, 4/ XLIV (2012): s.44-51.
Kazdal, Melih, İran’ın Arap Baharı Sonrası Suriye Politikasını Anlamak, ‘’Uluslararası İktisadi ve İdari Araştırmalar Dergisi’’, 1/I(2018): 8-12.
Orhan, Oytun, Haşıl, Hamza, Şanlıer, Muhammed Şamil, Halk Hareketinden İç Savaşa: 10. Yılında Suriye Krizi, ‘’ORSAM’’, 243 (2020): 8-12.
İnternet Kaynakları
Al Jazeera. IŞİD 2016’da yüzde 12 küçüldü, (Son güncelleme 10 Temmuz 2016). http://www.aljazeera.com.tr/haber/isid-2016da-yuzde-12-kuculdu (E.T 06.05.2021)
Al Jazeera. Işidin Haritası (Son güncelleme 23 Haziran 2014). http://www.aljazeera.com.tr/haber/isidin-haritasi (E.T 06.05.2021)
Anadolu Ajansı. Fırat Kalkanı Hârekatı’nın üzerinden 4 yıl geçti, (Son güncelleme 23 Ağustos 2020). https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/firat-kalkani-hârekatinin-uzerinden-4-yil-gecti/1950575 (E.T 06.05.2021)
Anadolu Ajansı. İran’ın Suriye siyaseti değişebilir mi?, (Son güncelleme, 12 Haziran 2020). https://www.aa.com.tr/tr/analiz/iranin-suriye-siyaseti-degisebilir-mi/1874450# (E.T 06.05.2021)
Anadolu Ajansı. Suriye’de 2020’ye Bahar Kalkanı Harekâtı damgasını vurdu, (Son güncelleme, 29 Aralık 2020). https://www.aa.com.tr/tr/bahar-kalkani-hârekati/suriyede-2020ye-bahar-kalkani-hârekati-damgasini-vurdu/2092130 (E.T 06.05.2021)
Anadolu Ajansı. Türkiye Rusya İran üçlü zirvesi, (E.T. 10.04.2021) https://www.aa.com.tr/tr/pg/foto-galeri/turkiye-rusya-iran-uclu-zirvesi (E.T 06.05.2021)
Anadolu Ajansı. Zeytin Dalı Harekâtı 1 yaşında, (Son güncelleme 19 Ocak 2019). https://www.aa.com.tr/tr/gunun-basliklari/zeytin-dali-hârekati-bir-yasinda/1368919 (E.T 06.05.2021)
BBC, Arap Baharı’nın 10 yılında 10 ülkenin hikâyesi: Ekmek, özgürlük ve onur kavgasından geriye ne kaldı?, (Son güncelleme 17 Aralık 2020), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-55331196 (E.T 06.05.2021)
BBC. BM Suriye’de sarin gazı kullanıldığını doğruladı, (Son güncelleme 16 Eylül 2013). https://www.bbc.com/turkce/haberler/2013/09/130916_suriye_bm_sarin (E.T 06.05.2021)
BBC. İdlib için imzalanan Soçi Mutabakatı ne öngörüyordu?, (Son güncelleme, 3 Şubat 2020). https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51360543 (E.T 06.05.2021)
BBC. İdlib’de hangi örgütler var?, (Son güncelleme 3 Şubat 2020), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51355880 (E.T 06.05.2021)
BBC. Komşu ülkelerdeki 6 milyona yakın Suriyeli mülteci ülkelerine döner mi?, (Son güncelleme, 22 Kasım 2019). https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-50502393 (E.T 06.05.2021)
BBC. Özgür Suriye Ordusu nedir: 2011’den 2018’e örgütün yaşadığı dönüşüm, (Son güncelleme 30 Ocak 2018). https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42862756 (E.T 06.05.2021)
BBC. Rusya’dan Suriye’de ilk hava saldırısı, (Son güncelleme 30 Eylül 2015). https://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/09/150930_rusya_suriye_hava_saldirisi (E.T 06.05.2021)
BBC. Suriye Ordusu, Halep’in tarihi kent merkezini ele geçirdi, (Son güncelleme, 7 Aralık 2016). https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-38234733 (E.T 06.05.2021)
BBC. Suriye’de Savaşın 10 Yılında 10 Dönüm Noktası, (Son güncelleme 15 Mart 2021). https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56377932 (E.T 06.05.2021)
Cumhuriyet. Barış Pınarı’na nokta, (Son güncelleme, 26 Kasım 2019). https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/baris-pinarina-nokta-1704296 (E.T 06.05.2021)
Cumhuriyet. Suriye Ordusu, Halep’in kontrolünü ele geçirdi, (Son güncelleme 16 Şubat 2020). https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/suriye-ordusu-halepin-kontrolunu-ele-gecirdi-1721280 (E.T 06.05.2021)
Güzel, Şule, ‘’Devrim İhracı’’ Politikaları Kapsamında İran İslam Devrimi Ve Etkileri, https://www.akademikkaynak.com/iran-islam-devrimi.html (E.T 06.05.2021)
Çağlar, Firdevs, GZT. İran’ın sınır ötesi kolu: Kudüs Gücü, (Son güncelleme, 7 Şubat 2021). https://www.gzt.com/mecra/iranin-sinir-otesi-kolu-kudus-gucu-3528155 (E.T 06.05.2021)
Habertürk. İranlı General Süleymani Bağdat’ta Öldürüldü, (Son güncelleme, 3 Ocak 2020). https://www.haberturk.com/iranli-general-suleymani-bagdat-ta-olduruldu-2555183 (E.T 06.05.2021)
Doğan, Soner, İnsamer. İran’ın Ortadoğu Siyaseti, (Son güncelleme 31 Temmuz 2018). https://insamer.com/tr/iranin-ortadogu-siyaseti_1573.html#_ednref10 (E.T 06.05.2021)
İRAM. Suriye İç Savaşının Onuncu Yılında Değişen Dengeler, (Son güncelleme, 27 Mart 2020). https://iramcenter.org/suriye-ic-savasinin-onuncu-yilinda-degisen-dengeler/ (E.T 06.05.2021)
Askeroğlu, Sabir, İRAM. Suriye İç Savaşının Onuncu Yılında Değişen Dengeleri, (Son güncelleme 27 Mart 2020). https://iramcenter.org/suriye-ic-savasinin-onuncu-yilinda-degisen-dengeler/ (E.T 06.05.2021)
Milliyet. Halep’te muhalifler kendi aralarında da çatışıyor, (Son güncelleme 4 Kasım 2016). https://www.milliyet.com.tr/dunya/halep-te-muhalifler-kendi-aralarinda-da-catisiyor-2339001 (E.T 06.05.2021)
Nur, Muhammed, İdlib’in gölgesinde Astana Anlaşması ve Soçi Mutabakatı, 12 Şubat 2020, https://ilkha.com/analiz/idlib-in-golgesinde-astana-anlasmasi-ve-soci-mutabakati-115557 (E.T 06.05.2021)
Özdemir, Ömer Behram, ORSAM. Işid, Suriye Çölü’nde Yeniden Canlanıyor, (Son güncelleme 25 Ocak 2021). https://orsam.org.tr/tr/isid-suriye-colunde-yeniden-canlaniyor/ (E.T 06.05.2021)
SDE. Rusya’nın Suriye’de 5 yılı, (Son güncelleme 10 Nisan 2021). https://www.sde.org.tr/mithat-isik/genel/rusyanin-suriyede-bes-yili-kose-yazisi-21835 (E.T 06.05.2021)
Sputnik. Esad: Suriye-Rusya-İran-Irak ittifakı başarılı olmalı aksi halde… , (Son güncelleme 4 Ekim 2015). https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201510041018159231-esad-suriye-rusya-iran-irak-isid/ (E.T 06.05.2021)
Suriye Gündemi. Suriye Genel Durum Haritası [01.03.2021], (Son güncelleme 1 Mart 2021). https://www.suriyegundemi.com/suriye-genel-durum-haritasi-01-03-2021 (E.T 06.05.2021)
Suriye Gündemi. Suriye Genel Durum Haritası, (Son güncelleme 10 Aralık 2015). https://www.suriyegundemi.com/suriye-genel-durum-haritasi-10-12-2015 (E.T 06.05.2021)
TRT Haber, Batı Ülkeleri PKK’yı desteklemekten vazgeçmiyor, (Son güncelleme, 15 Şubat 2021). https://www.trthaber.com/haber/gundem/bati-ulkeleri-pkkyi-desteklemekten-vazgecmiyor-556639.html (E.T 06.05.2021)
TRT Haber. 21 Muhalif grup ‘’Fetih Ordusu’’ oluşturdu, (Son güncelleme 11 Mayıs 2015). https://www.trthaber.com/haber/dunya/21-muhalif-grup-fetih-ordusu-olusturdu-184022.html (E.T 06.05.2021)
Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. Rıza Şah Pehlevi, (Son güncelleme 28 Mart, 2021). https://islamansiklopedisi.org.tr/riza-sah-pehlevi (E.T 06.05.2021)
Panel ve Konferans
Alagöz Bilgehan, Noorbakhsh Mehdi, Azizi Hamidreza ve Barabani Bassam, Suriye Krizi ve İran’ın Rolü, (Çevrimiçi Panel, IRAM, Youtube, Mart 29, 2021)
Ersoy, Mehmet Akif, Arap Ayaklanmaları Üzerine (Ortadoğu Seminerleri, ORSAM, Zoom Webinar, Temmuz 13, 2021)
Semin, Ali, Küresel Sistemde Ortadoğu Rekabeti, (Küresel Sistem Akademisi, TESAD, Mart 7, 2021)
[1] Barış Doster, Bir Bölgesel Güç Olarak İran’ın Ortadoğu Politikası, ‘’Ortadoğu Analiz’’, 4/ XLIV (2012), s.46.
[2] Soner Doğan, İran’ın Ortadoğu Siyaseti, ‘’İnsamer’’, (Son güncelleme 31 Temmuz 2018), https://insamer.com/tr/iranin-ortadogu-siyaseti_1573.html#_ednref10, (E.T 06.05.2021).
[3] Rıza Şah Pehlevi, İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/riza-sah-pehlevi, Erişim Tarihi 10.04.2021.
[4] Soner Doğan, İran’ın Ortadoğu Siyaseti, ‘’İnsamer’’, (Son güncelleme 31 Temmuz 2018), https://insamer.com/tr/iranin-ortadogu-siyaseti_1573.html#_ednref10, (E.T 06.05.2021).
[5] a.g.m
[6] Barış. Doster, Bir Bölgesel Güç Olarak İran’ın Ortadoğu Politikası, ‘’Ortadoğu Analiz’’, 4/ XLIV (2012), s.46.
[7] Abdülgani Bozkurt, Hizbullah’ın Lübnan’da Kuruluşu ve Popülaritesinin Sebepleri, ‘’Tarih Okulu Dergisi’’, XVII (2014), s. 614.
[8]Şule Güzel, ‘’Devrim İhracı’’ Politikaları Kapsamında İran İslam Devrimi Ve Etkileri, ‘’Akademik Kaynak’’, https://www.akademikkaynak.com/iran-islam-devrimi.html, s.3 (E.T. 10.04.2021).
[9] Soner Doğan, İran’ın Ortadoğu Siyaseti, ‘’İnsamer’’, (Son güncelleme 31 Temmuz 2018), https://insamer.com/tr/iranin-ortadogu-siyaseti_1573.html#_ednref10, (E.T 06.05.2021).
[10] Barış Doster, Bir Bölgesel Güç Olarak İran’ın Ortadoğu Politikası, ‘’Ortadoğu Analiz’’, 4/ XLIV (2012), s.46.
[11] Pasdaran, Farsça’da ‘’muhafızlar’’ anlamına gelmektedir.
[12] Barış Doster, Bir Bölgesel Güç Olarak İran’ın Ortadoğu Politikası, ‘’Ortadoğu Analiz’’, 4/ XLIV (2012), s.48.
[13] Arap Baharı’nın 10 yılında 10 ülkenin hikâyesi: Ekmek, özgürlük ve onur kavgasından geriye ne kaldı?, (Son güncelleme 17 Aralık 2020), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-55331196 (E.T 06.05.2021)
[14] Suriye’de Savaşın 10 Yılında 10 Dönüm Noktası, (Son güncelleme 15 Mart 2021), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56377932 (E.T 06.05.2021)
[15] Mehmet Akif Ersoy, ‘’Arap Ayaklanmaları Üzerine’’ ( Ortadoğu Seminerleri, ORSAM, Zoom Webinar, Temmuz 13, 2021).
[16] Özgür Suriye Ordusu nedir: 2011’den 2018’e örgütün yaşadığı dönüşüm, (Son güncelleme 30 Ocak 2018), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42862756 (E.T 06.05.2021)
[17] Ali Semin, ‘’Küresel Sistemde Ortadoğu Rekabeti’’, (Küresel Sistem Akademisi, TESAD, Mart 7, 2021).
Özgür Suriye Ordusu nedir: 2011’den 2018’e örgütün yaşadığı dönüşüm, (Son güncelleme 30 Ocak 2018), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42862756 (E.T 06.05.2021)
[18] BM Suriye’de sarin gazı kullanıldığını doğruladı, (Son güncelleme 16 Eylül 2013), https://www.bbc.com/turkce/haberler/2013/09/130916_suriye_bm_sarin (E.T 06.05.2021)
[19] Sabir Askeroğlu, Suriye İç Savaşının Onuncu Yılında Değişen Dengeleri, ‘’İRAM’’ (Son güncelleme 27 Mart 2020), https://iramcenter.org/suriye-ic-savasinin-onuncu-yilinda-degisen-dengeler/ (E.T 06.05.2021)
[20]Ersin Aksoy, Daiş ve Suriye İç Savaşı’nda Daiş’in Rolü, ‘’Uluslararası Politik Araştırmalar Dergisi’’ 2/II (2016), s,30.
[21] Özgür Suriye Ordusu nedir: 2011’den 2018’e örgütün yaşadığı dönüşüm, (Son güncelleme 30 Ocak 2018), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42862756 (E.T 06.05.2021)
[22] IŞİD 2016’da yüzde 12 küçüldü, (Son güncelleme 10 Temmuz 2016), http://www.aljazeera.com.tr/haber/isid-2016da-yuzde-12-kuculdu (E.T 06.05.2021)
[23] İdlib’de hangi örgütler var?, (Son güncelleme 3 Şubat 2020), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51355880 (E.T 06.05.2021)
Ömer Behram Özdemir, Işid, Suriye Çölü’nde Yeniden Canlanıyor, ‘’ORSAM’’, (Son güncelleme 25 Ocak 2021), https://orsam.org.tr/tr/isid-suriye-colunde-yeniden-canlaniyor (E.T 06.05.2021)
[24] Işid’in haritası, (Son güncelleme 23 Haziran 2014), http://www.aljazeera.com.tr/haber/isidin-haritasi (E.T 06.05.2021)
[25] Batı Ülkeleri PKK’yı desteklemekten vazgeçmiyor, (Son güncelleme, 15 Şubat 2021), https://www.trthaber.com/haber/gundem/bati-ulkeleri-pkkyi-desteklemekten-vazgecmiyor-556639.html (E.T 06.05.2021)
[26] 21 Muhalif grup ‘’Fetih Ordusu’’ oluşturdu, (Son güncelleme 11 Mayıs 2015), https://www.trthaber.com/haber/dunya/21-muhalif-grup-fetih-ordusu-olusturdu-184022.html (E.T 06.05.2021)
[27] Halep’te muhalifler kendi aralarında da çatışıyor, (Son güncelleme 4 Kasım 2016), https://www.milliyet.com.tr/dunya/halep-te-muhalifler-kendi-aralarinda-da-catisiyor-2339001 (E.T 06.05.2021)
[28] Rusya’dan Suriye’de ilk hava saldırısı, (Son güncelleme 30 Eylül 2015), https://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/09/150930_rusya_suriye_hava_saldirisi (E.T 06.05.2021)
[29] Esad: Suriye-Rusya-İran-Irak ittifakı başarılı olmalı aksi halde… , (Son güncelleme 4 Ekim 2015), https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201510041018159231-esad-suriye-rusya-iran-irak-isid/ (E.T 06.05.2021)
[30] Suriye Genel Durum Haritası, (Son güncelleme 10 Aralık 2015), https://www.suriyegundemi.com/suriye-genel-durum-haritasi-10-12-2015 (E.T 06.05.2021)
[31] Suriye Ordusu, Halep’in kontrolünü ele geçirdi, (Son güncelleme 16 Şubat 2020), https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/suriye-ordusu-halepin-kontrolunu-ele-gecirdi-1721280 (E.T 06.05.2021)
[32] Rusya’nın Suriye’de 5 yılı, (Son güncelleme 10 Nisan 2021), https://www.sde.org.tr/mithat-isik/genel/rusyanin-suriyede-bes-yili-kose-yazisi-21835 (E.T 06.05.2021)
[33] Fırat Kalkanı Harekatı’nın üzerinden 4 yıl geçti, (Son güncelleme 23 Ağustos 2020), https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/firat-kalkani-harekatinin-uzerinden-4-yil-gecti/1950575 (E.T 06.05.2021)
[34] Zeytin Dalı Harekâtı 1 yaşında, (Son güncelleme 19 Ocak 2019), https://www.aa.com.tr/tr/gunun-basliklari/zeytin-dali-harekati-bir-yasinda/1368919 (E.T 06.05.2021)
[35] Barış Pınarı’na nokta, (Son güncelleme, 26 Kasım 2019), https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/baris-pinarina-nokta-1704296 (E.T 06.05.2021)
[36] Suriye’de 2020’ye Bahar Kalkanı Harekâtı damgasını vurdu, (Son güncelleme, 29 Aralık 2020), https://www.aa.com.tr/tr/bahar-kalkani-harekati/suriyede-2020ye-bahar-kalkani-harekati-damgasini-vurdu/2092130 (E.T 06.05.2021)
[37] Muhammed Nur, İdlib’in gölgesinde Astana Anlaşması ve Soçi Mutabakatı, ‘’İlkha’’ 12 Şubat 2020, https://ilkha.com/analiz/idlib-in-golgesinde-astana-anlasmasi-ve-soci-mutabakati-115557, (E.T 10.04.2021)
[38] Türkiye Rusya İran üçlü zirvesi, https://www.aa.com.tr/tr/pg/foto-galeri/turkiye-rusya-iran-uclu-zirvesi. (E.T 06.05.2021)
[39] İdlib için imzalanan Soçi Mutabakatı ne öngörüyordu?, (Son güncelleme, 3 Şubat 2020), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51360543 (E.T 06.05.2021)
[40] Melih Kazdal, İran’ın Arap Baharı Sonrası Suriye Politikasını Anlamak, ‘’Uluslararası İktisadi ve İdari Araştırmalar Dergisi’’, 1/I(2018), s.11.
[41] Oytun Orhan, Hamza Haşıl ve Muhammed Şamil Şanlıer, Halk Hareketinden İç Savaşa: 10. Yılında Suriye Krizi, ‘’ORSAM’’, 243 (2020), s.9.
Iranian Forces Deployed in Syria, (Son güncelleme, ?), https://www.idf.il/en/minisites/iran/iran-in-syria/iranian-forces-deployed-in-syria/ (E.T 06.05.2021)
[42] İranlı General Süleymani Bağdat’ta Öldürüldü, (Son güncelleme, 3 Ocak 2020), https://www.haberturk.com/iranli-general-suleymani-bagdat-ta-olduruldu-2555183 (E.T 06.05.2021)
[43] Firdevs Çağlar, İran’ın sınır ötesi kolu: Kudüs Gücü, ‘’Gzt’’ (Son güncelleme, 7 Şubat 2021), https://www.gzt.com/mecra/iranin-sinir-otesi-kolu-kudus-gucu-3528155 (E.T 06.05.2021)
[44] Melih Kazdal, İran’ın Arap Baharı Sonrası Suriye Politikasını Anlamak, ‘’Uluslararası İktisadi ve İdari Araştırmalar Dergisi’’, 1/I (2018), s.8.
[45] İran’ın Suriye siyaseti değişebilir mi? (Son güncelleme, 12 Haziran 2020), https://www.aa.com.tr/tr/analiz/iranin-suriye-siyaseti-degisebilir-mi/1874450# (E.T 06.05.2021)
Suriye İç Savaşının Onuncu Yılında Değişen Dengeler, (Son güncelleme, 27 Mart 2020), https://iramcenter.org/suriye-ic-savasinin-onuncu-yilinda-degisen-dengeler/ (E.T 06.05.2021)
[46] Suriye Ordusu, Halep’in tarihi kent merkezini ele geçirdi, (Son güncelleme, 7 Aralık 2016), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-38234733 (E.T 06.05.2021)
[47] Suriye Genel Durum Haritası [01.03.2021], (Son güncelleme 1 Mart 2021), https://www.suriyegundemi.com/suriye-genel-durum-haritasi-01-03-2021 (E.T 06.05.2021)
[48] Komşu ülkelerdeki 6 milyona yakın Suriyeli mülteci ülkelerine döner mi?, (Son güncelleme, 22 Kasım 2019), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-50502393 (E.T 06.05.2021)
[49] Bilgehan Alagöz, Mehdi Noorbakhsh, Hamidreza Azizi ve Bassam Barabani ‘’Suriye Krizi ve İran’ın Rolü’’ ( Çevrimiçi Panel, IRAM, Youtube, Mart 29, 2021).
[50] Ali Hüseyin Bakir, İran’ın Suriye’deki Demografik Yapı Değişikliği Politikası: Mahiyeti, Araçları ve Hedefleri, ‘’İran’ın Suriye’deki Varlığı: Bugünü ve Sonrası’’, (2017), s.39.
Bilgehan Alagöz, Mehdi Noorbakhsh, Hamidreza Azizi ve Bassam Barabani ‘’Suriye Krizi ve İran’ın Rolü’’ ( Çevrimiçi Panel, IRAM, Youtube, Mart 29, 2021).
[51] Bilgehan Alagöz, Mehdi Noorbakhsh, Hamidreza Azizi ve Bassam Barabani ‘’Suriye Krizi ve İran’ın Rolü’’ (Çevrimiçi Panel, IRAM, Youtube, Mart 29, 2021)