İlhan Selçuk’un İzinde “Kemalist Devrimin Ayak Sesleri

TÜM YAZILARİDEOLOJI

Barış Yahya Çinçin

2/18/20203 min read

İlhan Selçuk deyince aklınıza ne gelir? Hayatı boyunca Türk halkının gelişmesi ve bilinçlenmesi için yaşamış bir Atatürk devrimcisinin, 83 yaşında bir adamın bir sabah ansızın evinden darbeci diye tutuklanırken çekilen fotoğrafları gelir mi mesela? Gelmezse ayıp edersiniz.

Tayyip Erdoğan, Kemalist gençlerin bilmesi gereken bazı şeylerden bahsediyor. Kendisi, 83 yaşında bütün hayatı boyunca demokrasi ve özgürlük için savaşan, ilk olarak darbelerde kapısı çalınan, her baskı döneminde işkencelere maruz bırakılan, sadece ‘Atatürk’ dediği için, aydınlanma dediği için canı yakılan İlhan Selçuk’u bilir mi? Tanır mı onu? “Beraber yürüdük biz yollarda” derken, İlhan Selçuk gelir mi aklına?

Türkiye’nin bugün içine düştüğü noktayı yıllar önce yüz bin kere işaret edip bizleri uyaran İlhan Selçuk’u bilmezsen, okumazsan, Türkiye’nin bugün içine düştüğü bataklığı da, bundan sonra sürükleneceği uçurumu da kestiremezsin; nutkun tutulur, hazırlıksız yakalanırsın.

İlhan Selçuk, fikir olarak Atatürkçülük ve Sosyalizmin birleşme noktasıydı; fakat Rus yanlısı değildi, Amerikancı değildi, tam bağımsızdı. Atatürkçülük ve Sosyalizmin birleştiği tek ülke Türkiye’dir.

Az gelişmiş bir ülkenin bağımsız olarak kalkınması durumu sadece Türkiye’de gelişmiştir. Kemalizmin evrenselliğini sorgulayanlar, Kemalizmin emperyalizme karşı en etkili silah olduğunu bilirlerse utanırlar mı kendilerinden? Bugün son Müslüman Türk devletinin içinde bulunduğu ekonomik durumdan çıkışın, Kemalizmin az gelişmiş demokrasilerde ön gördüğü tam bağımsız kalkınmadan geçtiğini fark ederlerse biraz olsun kızarır mı yüzleri?

“Kemalist gençler bunları da bilmeli” diyenler, İlhan Selçuk’un TÜYAP Onur Gecesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin geleceği ile ilgili ne kadar önemli noktalara değindiğini bilirler mi, bilmek mi gelmez işlerine?

O yüzdendir ki çok değerlidir İlhan Selçuk’un bu satırları; bir pusula, bir yol gösterici, bir rehberdir:

“Bugün yeryüzünde büyük kavga var. Bu kavganın ne olduğunu hepiniz biliyorsunuz. İnsanlar çiğneniyor, insanlar öldürülüyor, insanlar süründürülüyor. Bir bakıyorsunuz, içinizden gelen bir güdüsel güç sizi yine yaşamın doruklarına tırmandırıyor… Ama, ben diyorum ki, mademki tarihsel bilincimiz var, belki en güzel zamanı yaşıyoruz, en büyük yıkıntının üstüne yürürüz. Herkesin kendisini yenilginin çukurunda sandığı anda, o büyük güçlerle savaşmanın destansı güzelliğini yaşarız. Kemalizm yıkılmış mı, Kemalist olmanın tam zamanıdır.. Kapitalist olacak halimiz yok çünkü kapitalizmin kökenlisi de “Kapitalistim.” demez, “Liberalim.” der. Öyleyse aydınlanma devriminin bize sağladığı aşı gücüyle antiemperyalist Kemalist devrimin, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın, aydınlanmanın gereğini yerine getirerek Türkiye’de sömürüsüz br uygarlık kurma savaşımını da yürütmemiz gerekiyor.”

Türkiye’nin kurtuluşunun yattığı o sihirli sözcükleri gördünüz mü? Hala kurtarıcı aramaya devam edecek misiniz yoksa artık çarenin öz değerlerimiz arasında yatan; antiemperyalist, antikapitalist, aydınlanmacı ve tam bağımsızlıkçı Kemalist devrim olduğu gerçeği için mi mücadele edeceksiniz?

Evet, ben ve benim gibi milyonlarca Kemalist gencin cevabı net: Biliyoruz, farkındayız, aydınız, çağdaşız.

Tayyip Erdoğan’ın neoliberal İslamcı ekonomi politikaları ile Türkiye’nin uçuruma sürüklenip yıkılmasını değil, İlhan Selçuk’un izinde;

Aydınlanmacı, antikapitalist ve antiemperyalist, tam bağımsız Kemalist devrimin yarım kalan yanını tamamlayacağız. Bunu yaparken kalemlerimizi silah, beyinlerimizi mermi olarak kullanacağız. Siyasi kişilerin kurtarıcılığına ihtiyacımız yok, yolumuzu biliyoruz!

Bir omuz da siz vermez misiniz?

Barış Yahya ÇİNÇİN