Hasret Gültekin
ANSIKLOPEDI
4/12/20252 min read


Hasret Gültekin (1 Mayıs 1971 – 2 Temmuz 1993), Türk halk müziği sanatçısı, bağlama virtüözü ve söz yazarıdır. Genç yaşta büyük bir müzikal yetenek sergileyerek, halk müziğini modern düzenlemelerle yeniden yorumlamış ve politik duruşuyla da dikkat çekmiştir.
Sivas Katliamı’nda (Madımak Oteli Olayı) yaşamını yitiren 33 aydından biri olarak, Türkiye’nin yakın tarihindeki en acı olaylardan birinin kurbanı oldu.
Müzikal kariyerine küçük yaşlarda başlayan Gültekin, 1987’de "Gün Olaydı" albümüyle tanındı. 1990’ların başında daha özgün ve politik müzik yaparak, halk müziğini Batı enstrümanlarıyla birleştirdi. Ancak, Alevi kimliği ve düşünceleri nedeniyle bazı çevrelerin tepkisini çekti.
2 Temmuz 1993’te, Sivas’ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılmak için gittiği Madımak Oteli'nde radikal dinci bir güruhun saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Henüz 22 yaşındaydı.
Hasret Gültekin ve Kemalizm
Hasret Gültekin, Kemalizm ile tam anlamıyla özdeşleşen bir figür olmasa da, laiklik ve çağdaşlık ilkelerine bağlı bir sanatçıydı.
Öne çıkan noktalar:
Laik ve özgür düşünceyi savunuyordu: Dini gericiliğe karşı duruşu ve sanatındaki özgürlükçü yaklaşım, Kemalist laiklik ilkesiyle örtüşüyordu.
Alevi kimliği nedeniyle baskılara maruz kaldı: Kemalist dönemde Alevi yurttaşların laik devlet anlayışı içinde korunmasını savunan bir bakış açısına yakındı.
Sanatıyla toplumsal eleştiri yaptı: Halk müziğini bir protesto aracı olarak kullandı ve Kemalist modernleşmenin savunduğu aydınlanmacı bakış açısına yakın bir tavır sergiledi.
Sivas Katliamı, Kemalist laiklik karşıtlarının hedefi olduğu bir saldırıydı: 2 Temmuz 1993’te öldürülmesi, Türkiye’de laiklik karşıtı akımların şiddet kullanarak sesini yükseltmesine karşı bir sembol haline geldi.
Sonuç olarak, Hasret Gültekin doğrudan Kemalist bir figür olmasa da, onun savunduğu laiklik, özgür düşünce ve sanatsal yenilik anlayışı Kemalizmin temel değerleriyle örtüşüyordu. Genç yaşta hayatını kaybetmesi, Türkiye’de aydınlar ve sanatçılar üzerindeki baskının en trajik örneklerinden biri olarak hafızalara kazındı.