Onur Erülker Yazdı: “MİLLİ EKONOMİYE GEÇİŞ YEMİNİ: İZMİR İKTİSAT KONGRESİ”
” Ulusal egemenlik,ekonomik egemenlik ile pekiştirilmelidir.Bu kadar büyük amaçlar ,bu kadar kutsal ve ulu hedeflere ,kağıtlar üzerinde yazılı genel kurallarla,istek ve hırslara dayanan buyruklarla varılamaz.Bütün bunların gerçekleşmesini sağlamak için, tek kuvvet, en güçlü temel:Ekonomik güçtür.”
Değerli Kemalist Yön okurları; Yukarıdaki sözler 97. sene-i devriyesinde olduğumuz İzmir İktisat Kongresinin açılış konuşmasını yapan Ulu Önderin konuşma metninin belkide en can alıcı paragrafıydı.Ömrü savaş cephelerinde geçmiş bir komutanın iktisata en az bir iktisatçı kadar hakim olduğunun kanıtı olan sözler..Garbın bütün dünyayı rehin alan karşı konulamaz gücünün arkasında olan sebebin ekonomik güç olduğunu çok iyi görmüştü O. Bu yüzdendir ki Cumhuriyet henüz 110 günlükken ekonomiyle ilgili bir kongre tertip edilmesini öngörmüştü.(17 ŞUBAT 1923).Tam 17 gün sürecek bu kongre yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin adeta Milli Ekonomiye geçişinin and metni olarak karşımıza çıkmaktadır. O dönemin şartları altında ekonomik problemlerin durumu ve çözüm şekilleri üzerindeki çeşitli düşünceleri yansıtması açısından I. İzmir İktisat Kongresi oldukça önemli bir yer işgal eder.Bir diğer önemli husus ise Osmanlı dış borçlarının altınla temelinde geri ödenmesinin ve yabancılara tanınmış hakların ve ödünlerin sürüp gitmesinin Lozan konferansında ısrarla istendiği ve bu isteklerin Türkiye tarafından kabul edilmemesi,konferansın kilitlendiği 1923’ün Şubat’ına rastlar. Lozan Konferansına katılan tüm ülkelere verdiği ”Ekonomik bağımsızlık konusundaki hassasiyet’ mesajı bakımından da ayrı bir önem taşır İzmir İktisat Kongresi.Bu kongrede alınan kararlara geçen yazımda değinmiştim.Bu kongrenin toplanma amacına gelirsek karşımıza şu spesifik başlıklar çıkmaktadır;
-Yeni Türkiye Cumhuriyetinin takip edeceği ekonomi politikalarına ve ekonomik sisteme ışık tutmak,
-İzmir ve İstanbul’daki sermaye çevrelerini Ankara’daki hükümet temsilcileriyle yakınlaştırmak,
-Lozandaki taraflara ve kapitülasyonların devamını isteyen kesimlere ulusça ”Hayır” diyebilmek,
-Batı ülkelerine sosyalizme geçilmeyeceği ile ilgili güvence vermek gibi amaçlar etrafında toplanmış bir kongredir.
Atatürk bu kongreye oldukça büyük bir önem vermiştir.Ona göre nasıl ki Erzurum Kongresi ulusal egemenliğe dayalı rejime ilk tuğlayı koyan bir kongreyse,İzmir İktisat Kongresi de gerçek kurtuluşa yol verecek ekonomik gelişme ve kalkınmanın ilkelerini saptayan bir kongre olarak tarihe geçmiştir.
Yine Siyasal İslamcılar ile Marksistleri bile ortak bir noktaya getiren ”ATATÜRK”düşmanlığı burada da karşımıza çıkmakta, her iki taraf da bu kongreyi emperyalizme bir geçiş kongresi olarak adlandırarak tutundukları hasmane tavır ile bize bu kesimlerin bildiklerinin bilmediklerine denk olmadığı gerçeğini tekrardan hatırlatıyor.
Sonuç olarak, İzmir İktisat Kongresi ekonomi politikası modelini kesin bir çizgiyle belirleyemesede milli kalkınmanın temelinin milli ekonomi olduğunu 400 yıl boyunca uyuyan bir halka hatırlatması sebebiyle tarihteki yerini almıştır.Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere kalın sağlıcakla.
Onur ERÜLKER
Ekonomist
Similar Posts:
- YUSUF AKÇURA VE TÜRK BURJUVASI
- Onur Erülker Yazdı: “CUMHURİYETİN İLK YILLARINDAKİ EKONOMİK KAZANIMLAR”
- KADRO’NUN MİRASI*
- ATATÜRK, ULUS EGEMENLİĞİ VE TBMM
- ALMANYA’DA ALTINORDU RÜZGARI VE İZMİR U12 CUP